7 Temmuz 2009 Salı

"Benim kurşunlara alerjim var!"

Bildiğimiz Ama Uygulayamadığımız Bir Hikaye
ShareThis

Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile, "Bu adam bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?" diye. Birisi nasıl olduğunu sorsa "Bomba gibiyim." diye cevap verirdi hep. Yanındaki insanlardan biri o gün, kötü bir günündeyse, Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı. Bu tarzı çok düşündürüyordu beni.

Bir gün Jerry’ye gittim "anlayamıyorum." dedim. "Nasıl oluyor da, her zaman, her koşulda, bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun? Nasıl başarıyorsun bunu? dedim.

"Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry bugün iki seçimin var. Havan ya iyi olacak ya da kötü derim. Her zaman havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda yine iki seçimim var. Kurban olmak, ya da ders almak. Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana, bir şeyden şikayete geldiğinde, yine iki seçimim var. Şikayetini kabul etmek, ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben olumlu yanlarını göstermeyi seçerim.

"Yok canım" diye dalga geçtim. "Bu kadar kolay mı yani?"

"Evet kolay…" dedi Jerry. "Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin. Sen, insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin. Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin. Yani sen hayatını nasıl yaşayacağını seçersin."

Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu uzun yıllar görmedim. Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, olumlu seçimler yaptığımda hep onu hatırladım. Yıllar sonra Jerry’nin başına çok talihsiz bir olay geldi. Soygun için gelen hırsızlar Jerry’yi delik deşik etmişler. Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde kurşunların bazıları hâlâ vücudundaymış. Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm. "Nasılsın?" diye sorduğumda "Bomba gibiyim" dedi. "Olay sırasında neler hissettin Jerry?" dedim.

"Yerde yatarken iki seçimim var diye düşündüm. Ya yaşamayı seçecektim, ya da ölümü. Ben yaşamayı seçtim." "Korkmadın mı? Şuurunu kaybetmedin mi?"

"Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep iyileşeceksin merak etme." dediler. Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerken doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana "bu adam ölmüş" diyordu. "Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım."

"Ne yaptın?" diye merakla sordum.

"Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak herhangi bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. "Evet, var" diye cevap verdim. Doktorlar ve hemşireler merakla sustular. Derin bir nefes alarak kendimi topladım ve bağırdım. "Benim kurşunlara alerjim var!" Doktor ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım. "Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil."

Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının da büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni bir ders oldu.

Hiç yorum yok: